Avrupa Birliği, Gaziantep’in köklü lezzet mirasının simgelerinden fıstık ezmesine coğrafi işaret tescili verdi. Bu kararla Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) öncülüğünde yürütülen başvuru süreci başarıyla tamamlandı. Türkiye’den AB koruması alan 11. ürün olan fıstık ezmesi, artık 27 AB ülkesinde taklit edilemeyecek ve bölgenin gastronomi diplomasisinde yeni bir sayfa açacak.
AB Coğrafi İşaretinin Gaziantep İçin Anlamı
Coğrafi işaret tescili, Gaziantep fıstık ezmesinin üretim metodolojisinin (kavurma süresi, şeker oranı, kıvam) yöreye özgü geleneksel bilgiyle bağını resmen tanımlıyor. Bu koruma, AB pazarında “Gaziantep” adıyla satılan sahte veya standart dışı ürünlere karşı hukuki mücadele imkânı sağlıyor. Örneğin, İspanya veya İtalya’da benzer isimle üretilen ezmelerin satışı engellenebilecek.
Tescilin ekonomik değeri, ürünün katma değerinin ortalama %20-50 artması beklentisinde yatıyor. Zira AB tüketicileri, coğrafi işaretli ürünlere premium fiyat ödemeye eğilimli. Gaziantep Ticaret Borsası verilerine göre, bölgede yıllık 850 ton civarında üretilen ezmenin ihracat potansiyeli, tescil sonrası 5 yılda 3 katına çıkabilir.
Kültürel açıdan ise tescil, UNESCO Gastronomi Şehri unvanlı Gaziantep’in mutfak kimliğini güçlendiriyor. Fıstık ezmesi, yörede düğünlerde “şire töreni” gibi ritüellerle üretilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir değer. AB onayı, bu somut olmayan kültürel mirasın sürdürülebilirliğini de garanti altına alıyor.
Başvuru Sürecinin Kritik Aşamaları
Tescil yolculuğu, GTB’nin 2020’de Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan ulusal coğrafi işaret almasıyla başladı. AB’ye sunulan 48 sayfalık teknik dosyada, ezmenin Gaziantep’in mikrokliması (kurak iklim, kireçli toprak) ve insan faktörüyle (ustaların “karaköçe” denilen bakır kazanlarda ısı kontrolü) ilişkisi kanıtlandı. Örneğin, bölge fıstığının yağ oranının (%60) İran veya ABD çeşitlerinden yüksek olması, ezmeye karakteristik aromayı kazandırıyor.
AB Komisyonu’nun 18 aylık incelemesi, üretim alanının sınırlarını (Gaziantep’in 7 ilçesi) ve hile yapılamayacak spesifikasyonları (en az %55 fıstık içeriği, hiçbir katkı maddesi kullanılmaması) netleştirdi. İtalya’nın pesto sos üreticileri gibi rakiplerin itiraz hakkı bulunmasına rağmen, Türkiye’nin sunduğu bilimsel veriler süreci sorunsuz tamamlattı.
Sürecin başarısı, GTB ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordineli çalışmasına bağlandı. Özellikle bakanlığın AB delegasyonu aracılığıyla lobi faaliyetleri, Türkiye’nin “teknik uyum” kriterlerini karşıladığının vurgulanması kritik rol oynadı.
İhracat ve Tarımsal Kalkınma Etkileri
AB pazarında Türk fıstık ezmesi, halihazırda yıllık 2 milyon avroluk paya sahip. Tescilin, 2030’a kadar bu rakamı 8 milyon avroya çıkarabileceği öngörülüyor. Almanya ve Fransa’daki Türk diasporasının yanı sıra, Avrupalı şeflerin “otantik malzeme” arayışı talebi artıracak. GTB, Hilton ve Accor gibi otel zincirleriyle yürüttüğü görüşmelerde ezmeyi kahvaltı menülerine sokmayı hedefliyor.
Yerel ekonomide 15.000 ailenin geçim kaynağı olan antepfıstığı üreticileri için ek gelir kapısı doğacak. Coğrafi işaretle, ham fıstık fiyatlarına “kalite primi” eklenecek. Örneğin, Şanlıurfa’dan satın alınan fıstığın işlenmesi durumunda, ezmenin “Gaziantep” adıyla pazarlanamayacak olması, bölge çiftçisine doğrudan alım garantisi sağlayacak.
Kırsal kalkınmada ise kooperatifler öne çıkıyor. Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde kadın kooperatifi “Antep Lezzet Atölyesi”, AB fonlarına erişim için proje hazırlıyor. Makineleşmeyle günlük ezme üretimini 100 kg’dan 1 tona çıkarmayı planlayan kooperatif, tescil sayesinde AB’nin “Kırsal Kalkınma Programı”ndan hibe alma şansı kazanacak.
Geleneksel Üretimin Korunması
Gaziantep fıstık ezmesi, endüstriyel tatlılardan farklı olarak bakır kazanlarda odun ateşiyle kavrulan fıstıkların, mermer tezgâhlarda elle dövülmesiyle üretiliyor. “Şire” adı verilen özel şeker şerbetinin 110°C’ye kadar kaynatılması ve soğuma sırasında sürekli karıştırılması, kristalleşmeyi engelleyerek karakteristik yumuşak dokuyu sağlıyor. AB tescili, bu geleneksel yöntemlerin standartlaştırılmasını zorunlu kılıyor.
Üretimin %90’ını aile işletmelerinin oluşturması, kalite kontrolünde risk yaratıyordu. GTB, tescil kapsamında “denetçi eğitim programı” başlattı. 50 uzman, üreticilerin hijyen sertifikası alması ve ürünlerin pH değeri (4.5-5.5 aralığı) gibi kriterlere uygunluğunu denetleyecek.
Kültürel aktarım projeleri de hız kazandı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “Ustaların Peşinde” adlı belgeselle 70 yaş üstü 12 üstadın tekniklerini kayıt altına aldı. Bu kayıtlar, Türk Patent Kurumu’nun “geleneksel üretim bilgisi” arşivine eklendi ve AB komisyonuna tescil dosyasında delil olarak sunuldu.
Küresel Marka Yolunda Sonraki Adımlar
AB tescili, Çin ve Körfez ülkeleri gibi yeni pazarlara açılımı kolaylaştıracak. Zira AB onayı, bu ülkelerdeki gıda denetim otoriteleri nezdinde “kalite referansı” sayılıyor. GTB, 2026’ya kadar 10 ülkede “Gaziantep House” tanıtım ofisleri açmayı planlıyor. İlk hedef, fıstık ezmesi tüketiminin yılda %14 arttığı Suudi Arabistan pazarı.
Taklitçilikle mücadelede dijital çözümler devreye giriyor. Her kavanoza özel QR kod uygulamasıyla tüketiciler, ürünün menşeini ve üretim aşamalarını izleyebilecek. Blockchain tabanlı bu sistem, İsviçre merkezli “FoodTrust” ile ortaklaşa geliştiriliyor.
Uzun vadede ise “çeşitlendirme” stratejisi öne çıkıyor. Fıstık ezmesinin, AB’de dondurma ve pastacılık sektörüne hammadde olarak satışı için GTB, Alman şirket EDEKA ile görüşmeleri sürdürüyor. Ayrıca, coğrafi işaretin kapsamının genişletilerek “bademli” veya “kakayolu” varyasyonlarının da tescil altına alınması için yeni başvuru hazırlıkları başladı.